Her ne kadar ailede annenin rolünün önemi vurgulansada, babanın ailedeki rolü yadsınamaz bir gerçek. Bu yazı Alfred Adler'in "Yaşama Sanatı" kitabından alıntıdır. Kitabın tamamı aile yaşamınız ve bireysel yaşamınız açısından size olumlu bir kaynak olacağını düşünüyorum. Şimdiden keyiifli okumalar :)
•Ailenin korunmasında ve bakımında eşi ile iş birliği içinde olmalıdır.
•Ekonomik olarak aile kendisine bağlı olsa bile bu durumun bir paylaşım ve iş bölümü olduğunu aile içinde vurgulamalıdır.
•Anneyi asla tahttan indirmemelidir.
•Ailede parasal konular üzerinde çok durulmamalı ya da çekişme konusu yapılmamalıdır.
•Baba / anne yalnızca parayla çocuklarının geleceğini garantiye alabileceğini düşünmemelidir.
•Eşinin yalnızca kadın olduğunu ve aileyi onun gibi geçindiremeyeceği için aşağı bir konumda olmadığını bilmelidir.
•Ailede baba düşman olarak görülmemelidir.
•Evde oluşan sorunlarda cezalandırıcı,özellikle fiziksel ceza yöntemleri sunmamalı, arkadaşlık ruhu içinde ailesi ile iletişim kurmalıdır. Ne yazık ki bazı aile kültürlerinde baba ceza verici konumunda görülmelidir.
•“ babanız gelince görürsünüz “ söylemini dile getiren anne, kendisinin zayıf, yardıma muhtaç olduğu kanısını çocuğa yüklemiş olur. Baba ceza veren ve otoriteyi tek başına sağlayan, korkulması gereken nihai bir kişi değildir.
•Unutulmamalıdır ki cezayı babanın sorumluluğuna yüklemek annenin suçunu hafifletmez !
•Baba sosyal olarak insanlarla iyi geçinmeli ve arkadaşlık kurmalıdır ki, çocuklarda toplumda iş birliği kurmanın önemini anlamalıdır. Anneyi de bu sosyal yaşamın içinde bulundurmalıdır.
•Baba kendi sorumluluklarını yerine getirerek çocuklarına model oluşturmalıdır.
•Eşiyle ilgili olmalıdır. Eşine arkadaş olmalı ve onu mutlu etmekten haz almalıdır.
•Eşine olan ilgi ve sevgisini çocuklarına göstermekten sakınmamalıdır.
•Çocuğuna cinsel konularda açıklama getirirken fazla gönüllü olmamalı, çocuğun bilmeyi istediği ve gelişim evresinin anlayabileceği kadarını anlatabilmelidir.
•Aile içinde otorite değil, iş birliği sağlamalıdır.
•Anne ve baba; çocukları arasında ayrımcılık yapmamalıdır. Erkek çocukların , kız çocuklarına tercih edildiği ailelerde kız çocuklarının aşağılık duygusu yaşamasına sebep olacaklarını bilmelidirler.
•Bazı çocuklar daha hızlı ya da daha istenen şekilde gelişirler. Bu durumda biri diğerlerinden daha fazla ilgi görmeye başlarda, diğer kardeş/ler gölgede kalır, kıskanma duygusu gelişir, cesaretleri kırılır, kendi beceri ve yeteneklerinden kuşku duyarlar. Anne ve baba bu konuyu fark edecek beceride olmalıdır.
Uzman Klinik Psikolog İrem Yılmazer
Kaynak : Yaşamın Anlamı- Alfred Adler kitabından alıntıdır.